bugün

entry'ler (1)

bir öğretmeni itici yapan detaylar

Bende bir şeyler yazayım bari; Mevlana ya biri sormuş; < bazı insanları dinliyor, konuşuyor bazılarına da kerhen selam verip geçiyorsun neden? > Mevlana'nın cevabı ilginçtir: ^ Önce adam mı deyil mi ona bakarım sonra lafı laf mı ona bakarım> demiş. Yorumların hepsini okudum, bence haklı ve haksız eleştiriler var. Öncelikle tüm meslek gurupları için geçerli eleştiriler bunlar. Ancak sorunda bu öğretmenlik her meslek gibi olmamalıydı. Gelişmiş toplumlarda öğretmenlik eğitimi farklı süreçlerden oluşuyor. Mesela Almanya da öğretmenlik yapmak için en az yedi yıl okumanız gerekiyor. Üstelik hem maaşları hem statüleri bize göre daha iyidir. Bizim ülkemizde eğitim planlaması ,istihdam ,denetim çok değişik dinamiklere dayanıyor. O kadar geniş bir konu ki okuyanı sıkmadan ve konudan kopmamak için zorlanıyorum doğrusu. Eğitimin milli bir mesele olduğunu duymuşuzdur, bunun bir anlamı var; Mesela 2030 yılındaki okuyan genç sayısı ne kadar olacak, hangi meslek guruplarına ihtiyaç olacak, buna ayıracağımız bütçe ne kadar olmalı, tarım, sanayi, sağlık ,güvenlik, turizm, eğitim vs.. bunları gözeterek eğitim planlanmalıdır. Yani ileriyi görebilmek gerekiyor ondan sonra eğitimi planlaya biliriz. Daha bahsedecek bir sürü faktör var bu sebeple yanlış anlamalara yer bırakmadan şunları söylemek istiyorum. Örnek: Sanayide torna imalathanesi olan bir baba ithal ucuz çin malı yedek parça bolluğundan mesleğinin ölmeye başladığını görüyor. Oğluna makine mühendisliğini önermek yerine daha risksiz öğretmenliğe yönlendiriyor: Bakın şimdi ne olasılıklar doğacak. Öncelikle torna mesleği
babayla beraber ölecek, halbuki oğlu makina veya benzeri bir bölüm okusaydı o meslek bilakis gelişecekti, ülkeye üretimiyle katkı sağlayacakken şimdi devletten maaş almayı bekleyecek iki kat kayıp ve meslek ölümü, tornanın ölmesi diğer yan üretimi nasıl olumsuz etkileyecek ona girmiyorum bile. Varsayalım ki çocuk bari bir öğretmen olmak için okulunu bitirdi. Öğretmen enflasyonu sebebi ile kpss, dershane , üretim gençlik zaman kaybı vs.. birsürü kayıp. Babası çocuğa öğretmenliği önerdiği tarihten bu yana en az altı yedi yıl geçmiş öğretmen atamaları zorlaşmıştır. Ülkemizde tanıdık ,torpil, görüşüne yakın partinin iktidarda olması ile alakalı olarak çocuğun zor meşakkatli bir beyin yorgunluğu ve psikolojik bozulmadan sonra atandığını kabul ediyorum. Örnek bu Öğretmenin yaşı ilerlemiştir ev bark kurmalıdır sağlıklı bir hayata geçiş yapmalıdır (beslenme, cinsellik arkadaş gurubu kısaca ihtiyaçlar). Öğretmen kendisini geliştirecek yerde bu sorunlarla boğuşmaya başlar ve bocalar bu durum yaşamının her yerine sirayet eder. Öğretmenin genç kızın bacağına bakması ,egosu ,kültürel eksikliği vs yorumlarda okuduğum yanlış durumlar gözlenebilir.
Öğretmen seçiminde yapılan teknik hatalar, mesleğe liyakat, öğretmenin eğitim süreci ve olumsuz bir sürü etmenin sonucunda ülkemizde okullardaki kötü manzaralar biteceğe benzemiyor ve maalesef her meslek gurubu için bu durum aynıdır. Birde unutmamak gerekiyor, Özel üniversiteler ,ikili öğretim, Fen Edebiyat fakültelerinin özellikle 1980 sonrası serüveni ve daha buraya sığmayacak bir sürü etmen siyasi tercih vs.. Önünüze konulan öğretmenlerin gerçekten hakkıyla öğretmen olup olmadığı, insan hayvan sevgisine sahip olup olmadığı, isteyerek mi yoksa bari öğretmen mi olayım mantığı ile sıradan bir memuriyet gibi öğretmenlik yapıp yapmadığını bilemeyiz. Özel eğitim kurumlarına girmek istemiyorum bile. Peki hırsızın hiç mi suçu yok?